Yeni Yılın İlk Yazısı..

2012 geldi Ocak ayını yarıladık bile..Yeni olan bir çok şey güzeldir.
Yeni bir yıl,yeni başlangıçlar,yeni yerler,insanlar,lezzetler..

Gerçekte benim için yılın başı değil sonu önemli..
Sadece yeni gelen yılın değil aslında..Bir çok şeyin..

Bir kitap düşünün..Başında okumakta zorlandığımız kitabı sonlarına doğru bitmesini istemeyiz.
Ya da izlediğimiz film , başlarında filmi yarıda bırakacak kadar sıkıcıdır ama sonlarına doğru
 öyle bir heyecan gelir ki devamını olmasını dilersiniz.
Umarım her zaman güzel sonlar ve güzel başlangıçlar olur hayatımızda..
Uzun zaman oldu yazmayalı yeni yıl epey hareketli başladı..
Ailemle arkadaşlarımla çok güzel vakitler geçirdim...
Birazcıkta buraya not düşmek istedim..

Fotoğraf Köfteci Yusuf facebook sayfasından alıntıdır

Yeni yılın ilk günü hava soğuk olduğu için Anatolium'u tercih ettik..

alışveriş yapacaktık ama mağazalar tıklım tıklım, kasalarda sıralar..

Alışveriş yapamadık madem yemek yiyelim dedik ama orasının da farkı yoktu..

Bu arada Bursa'daki Avm'lerin en iyi yemek bölümü ben Anatolium'da..

Oradan çıkmak zorunda kalınca yol üstündeki Köfteci Yusuf'ta durakladık..

Sanki orası kalabalık değilmiş gibi..

Bursa'lılar , Bursa'ya yolu düşenler bilir..Köfteci Yusuf çok ünlüdür..

Duyan bilen herkes gidip mutlaka bir kerede olsa gider köfte yer..

Her önünden geçişimde oturan insanların yanı sıra ayakta olanlar daha çoktur..

O kadar meşhur madem köfterin tadına bakalım dedik..

İlk önce arabayı park edecek yer bulamadık..İçeri girdikten sonra 20 kadar

 bekleyip anca oturabildik..

Buna rağmen çalışanların  şaşırtıcı derecedeki hızları sayesinde şekilde köftelerimizi yedik.

Aile bireylerini anca bir araya geldiği pazar gününde yemekte sohbet etmek kaçınılmaz..Ama burada sohbet etmeyi bırakın birbirinize hitap etseniz sesinizi 

duyuramıyorsanız çatal bıçak sesinden :))

Doğrusu bu kadar ilginin olması anlamsız geldi bana..Zira ben köfteleri beğenmedim..Salataları ve mezeleri bir de kızartarak getirdikleri ekmek güzeldi ama..

Fiyatları makul olması nedeniyle tercih sebebi olabilir ama yanında yediğiniz mezeler,salatalar ve içeceklerle kabarık bir hesap ödemek kaçınılmaz oluyor..

Bir daha özellikle gitmem ama yolum düşerse de köfte yerine sucuk yemeği tercih ederim :)

Oradan çıkışta bunaldığımızı fark edince yatsı namazı için Ulucami'ye gittik..

 Kimsecikler yoktu..Evet ilk defa böyle gördüm burayı dışarıda da içeride çok az insan vardı..

Güzel bir sonla gecemizi noktaladık..

Bir kaç defa daha yemek yemeğe gittik onları da zamanla mekanları ile beraber yazmayı düşünüyorum..

Arkadaşlarımla da çok güzel zamanlar geçirdim, yeni yerler keşfettik

 bol bol kahve içip sohbet ettik..

Kahve Dünyası bir çok kez bizi ağırlardı...Nane soslu latte vazgeçilmezim bu ara..Denemediyseniz tavsiye ederim..Korupark'taki usta pek beceremiyor şeker oranı yüksek bi sos yapıyor başka bir yerde denerseniz eminim hoşunuza gidecektir.Bu soğuk havalarda sıcak Miksomiks'te iyi gelecektir içinizi ısıtmaya..

Bildiğimiz kakaolu süt ama ismi ne güzel değil mi ? (: 

Türk kahvesinin yerini hiç bir şey tutamaz elbet lakin masadaki ikramlık kahveli drajeler yetiyor 

o nefis tadı almaya..Tabi bol bol kafeinde :))

Uzun zamandır gitmek istediğim bir yerde Merinos'taki Kafe Kule'ydi..

Kapıdan girişte sizi çok özel bir misafir gibi ağırlıyorlar..

Kafenin iç dekoru oldukça güzel, kule olması nedeniyle katlı bi yer..

Giriş kat, orta kat ve teras katı var..Uzun süren asansör yolculuğundan sonra orta kata çıktık..

 Ara katlarda ne var merak etmedim değil :)

Asansöre kadar size eşlik ediyorlar ama servis için çalışanlar bu kadar iyi değil..

Mekan ve manzara güzel ama tattığım yiyecek ve içecekleri beğenmedim..

İçtiğim latte ve yediğim chees kekten bir şey anladım...

Latte soğuktu,chees kek olması gerektiği gibi değildi..Serviste öyle..

Bunlara rağmen gidilesi mekanlar arasında yerini aldı :))

Yoğundum ama kitap okumayı ihmal etmedim..

Bu ara pek kitap alacak seçecek vaktim olmadı...Kitaplığımda okunmayı bekleyen bir çok kitap var ama kardeşimin kütüphaneden aldığı kitapları bende okumadan teslim etmiyoruz..

Bazen çocuksu ,yaş düzeyi daha küçüklere hitap eden  kitaplar geliyor ama onlardan bile hala öğrendiğimiz bilgiler oluyor..

Babamın kitaplarını da zaman zaman okuyorum...

 Okumakta güçlük çekeceğimi düşündüğüm için günler başucumda bekledi ama sonunda okumayı başardım.

Bakmak ve görmek kavramlarını idrak edebilmek için güzel bir kitap..Uslüp başlarda ağır gelse de okumakta sabırlı olunursa iyi ki okumuşum diyecek türden..

Fotoğraftaki Toffiifee çikolatalar ve daha bir çok çikolata, türk kahvesi ve frapeler için arkadaşım Zeynep'e çok teşekkür ediyorum..Söz veriyorum size bir gün Zeynep'ten bahsedeceğim :)

Çok geniş bir ailemiz var..İsimlerini saymakla bitiremediğim bir çok kuzenim var..

bir çoğu evli..Onlarla vakit geçirmekte eğlenceli..

Mesela bu hafta küçük aile bireylerinden Rana ile küçük pasta yaptık..

Yapımının büyük kısmı ona ait..

Üzerindeki önlüğü de ben diktim..5 yaşındaki kız için çok büyük olsa da  beğenildi ..

Seneye de giyer hesabını yaparsak iyi bile yapmışım..

Hatta çok seneee :)

Pastamız klasik yaş pasta ama rengarenk bobibonlarla süslü..

Afiyetle yedik..

Sezon sonu alışveriş furyası almış başını gidiyor..%70'ler ,%50 yazılarını her yerde görmek mümkün..

Çok fazla alışveriş meraklısı olmasam da büyük indirimler ihtiyaç olmasa bile cazip geliyor..

Ee meraklısı olmasak ta bunlardan yararlanmayacağız anlamına gelmez..

Bütün alışveriş hevesimi yakın zaman için planladığım İstanbul seyahatine saklıyorum.. 

Kendime pek bir şeyler satın almasamda arkadaşlarıma süprizler yapıyorum zaman zaman..

Bu aralar en çok züccaciye ve ev dekorasyonu ürünler satan mağazalar uğrak yerlerim..

Paşabahçe bunlardan biri..Bunun için özel yazı hazırlarım belki..

Mehmet Emin Ay Bursa'nın yeni müftüsü oldu.Duydunuz mu bilmiyorum..

Çok sevdiğim bir arkadaşım dergi editörlüğü yapıyor..Bursa'nın yeni müftüsü saygıdeğer hocamız Mehmet Emin Ay'da bu dergide yazı kaleme alıyor...Hocamıza hayırlı olsun ziyaretine gittik..

Bu ay çıkan dergileri de teslim ettik..

Mehmet Emin Ay'ı ilk önce sesiyle tanıdım..Sonra kitaplarıyla..Sesiyle, kelamıyla ,ve bilgisiyle çok kıymetli  hocalarımızdan..Allah kendisinden razı olsun..Dergi'den de size bahsetmek istiyorum ama bu yazı oldukça uzadı (: Başka bir postta yazmak üzere söz vereyim..

Yazdığım ve yazmadığım bir sürü anım oldu 2012'ye dair şimdiden..

Doğru düzgün yazı yazamasamda beni takip eden günden güne sayıları artan takipçilerime selam olsun..

Yazımı bitirmeden pazar gününüze keyif katacak bir film önerisi ile veda edeyim..

Komedi türünde Jim Carrey'in başrolünde oynadığı ' Babamın Penguenleri'

Filmin hikayesini eminim çok beğeneceksiniz..

Zaten Jim olurda güzel olmaz mı ? (:

Çok mutlu,keyifli,hayırlı bir pazar günü dilerim herkese..